Kaç mevsim bekleyim daha kapında
Ayağımda zincir boynumda kement?
Beni de piştiğin bela kabında
O kadar kaynat ki buhara bezet!
Bekletme Yunusum bozuldu bağlar
Düşüyor yapraklar geçiyor çağlar;
Veriyor ayrılık dolu semalar;
İçime bayıltan acı bir lezzet.
Rüzgara bir koku ver ki hırkandan;
Geleyim izine doğru arkandan;
Bırakmam tutmuşum artık yakandan
Medet ey dervişim Yunusum medet!