Yüzü elleri bütün vücudu kan içindeydi. Ama o sadece uzandığı yerde bağırıyordu. Çevresini sis ve duman sarmıştı. Tek
görebildiği arkadaşının parçalanmış haliydi. Başı ters tarafa dönük olduğu için yüzünü göremiyordu. İçini korkunç bir acı ve çaresizlik sarmıştı kendisi de yerinden kımıldayamıyordu. Sadece bağırıyordu...
Bir ara gözlerinin kapandığını fark etti eliyle yüzünü silip gözünü açmak istedi. Elindeki kanın çokluğu korkusunu daha da
artırmıştı. Gözü kandan giderek kapanmaya başlıyordu. Ama hiçbir şey düşünemiyordu hiçbir şey duymuyordu durmadan
bağırıyordu; hatta sürekli bağırdığı halde kendi bağırmasını da duymuyordu. Kendisini duymak için sanki daha da güçlü bağırmaya çabalıyordu ama hiçbir şey duyamıyordu...