1990'ların başından itibaren hız kazanan Türk dünyası sözlü edebiyatlarını konu edinen çalışmalar yavaş yavaş meyvelerini vermeye başlamış akademisyenlerin çoklukla kendi bireysel çaba ve imkânlarıyla yaptığı bu çalışmalar sonucunda Türkiyeli araştırıcılar; Altay Hakas Başkurt Kazak Kırgız ve diğer bazı Türk topluluklarının destanları ve destancılık gelenekleri hakkında daha fazla bilgi ve fikir sahibi olmaya başlamışlardır. Fakat metin neşri ve incelemelerin günümüzde tatmin edici bir noktaya ulaşamadığı da bir gerçektir. Türkiye'de Türk topluluklarına ait destanların yayımlanması işleminin bile henüz arzu edilen noktaya gelemediği gerçeği göz önünde tutulacak olursa Türk destanlarıyla destancılık geleneklerinin öğrenilmesi ve üzerlerinde sağlam değerlendirmelerin yapılmasına yönelik girişimlerin daha da hızlandırılarak sürdürülmesi gerektiği hemen anlaşılacaktır.