Bütün ölmüşler gerçekten canlandırılabilecek mi? Tarih boyunca birbirine yapılmadık kötülük bırakmamış insanoğlu ruhunu bütün kötülüklerden arındırarak barış ve dostluk ilişkileriyle örülmüş huzur ve refah içinde yaşanan bütün insanları bünyesine almış bir toplumsal yaşamı; "demokratik dünya toplumu"nu kurabilecek mi? Insanoğlu bunun da ötesine geçip zamana ve mekâna hükmederek sonsuz yaşayabilecek mi?
Kitapta "demokratik toplum"un oluşum dinamiklerinin hâlihazırda var olduğu gösterildikten sonra in-sanın canlı-olan doğasından gelen sonsuz yaşam aşkıyla hareket eden aklının sınırsız hızıyla ufukların çok çok ötelerine uzanan en büyükleri de en küçükleri de görebilen sınır tanımayan bu nedenle sonsuz-olan düşünme olanaklarını kullanarak zamana ve mekâna hükmetmesinin böylece ölümü yenerek sonsuz yaşama ulaşması-nın ne bir rüya ne bir hülya ne de bir ütopya olduğu uygarlığın tarih boyunca baş döndürücü gelişmesine ve gözlerimizin önündeki zengin kanıtlara dayanılarak ortaya koyuyor. Üslubuna duygu dilinin ve hitabet biçimi anlatımın hâkim olması nedeniyle zevkle okunan "Aşkla Sonsuz Yaşam" insanoğlunun sonsuz yaşam yolculu-ğunun öyküsüdür.