İşinizi insanlarla yapmak zorundaysanız "işiniz" var demektir. Anne- baba satış temsilcisi öğretmen yönetici güvenlik görevlisi müşteri temsilcisi gazeteci... Adı ne olursa işinizi insanlarla yürütüyorsanız hiçbir şey sizi şaşırtmasın çünkü her insan içinde koca bir evren barındırır.
Karşınızdaki kişinin boyunu kilosunu ölçebildiğiniz gibi kişiliği hakkında da bir ölçüm yapabilir misiniz? Hadi daha ilerisini söyleyelim karşınızdakinin duygu kabuklarını okuyup kişiliğin çekirdeğine ulaşabilir misiniz? Ortaya koyduğunuz performansı eleştiren bir yöneticinizin gülümsemesi ne kadar gerçek? Tartıştığınız eşinizin yüzündeki öfke ve aşağılamanın aşkınızdaki yeri nedir? Kızdığınız öğrencilerin yüzündeki korku ve tiksinti sizi ne kadar öğretmen yapar? Ergen kızınızın arkadaşlarıyla buluşmasına izin vermediğinizde ağlamasının arkasındaki korkunç hiddeti görebiliyor musunuz? Bir yönetici kendini kızgınlık ve hor görmeyle dinleyen çalışanlarını fark edebilir mi? İnsanlar ağzıyla tasarlanmış bir cevap verirken aslında beynimiz kişiliğimiz duygularımız ne der?
Çağlar boyunca insanlar insan karakteri gibi ilk bakışta göremeyeceğimiz ortada olmayana bilinmeyene ulaşmak için daima bir bilinenden yani görünenden yola çıkmışlardır. Duruşumuzla mimiklerimizle görünüşümüzle tahtaya kâğıda çeklere senetlere yazdığımız yazılarla kâğıtları kullanma biçimimizle yani "görünenlerimizle" kişiliğimiz hakkında onlarca ipucu bırakıyoruz. Üç yıllık çalışma ve onlarca uzamanın katkısıyla hazırlanan bu kitap insanın kişiliğine "ayna tutmayı" amaçlıyor. O aynadaki görüntüye bakma keyfini yaşamak isterseniz kapağı okuyarak çevirin:
"AYNA AYNA SÖYLE BANA!"