(...) Yüzyıllarca Çerkes halkının gerçek isteklerini arzularını yansıtan emekçilerine özgü insan güzelliklerini işleyen geçmiş sözlü ürünlerin kültür zenginliklerinde biriken folklörü içerisindeki toplumsal ve demokratik ögeler yazarlar tarafından büyük ve güzel uğraşlarla ortaya çıkartılır. Halk kitlelerinin hizmetine edebiyatlaştırılarak sunulur. Edebiyatçılar bu kültürü sunarken burjuva kültürün karşısında emekçilerin düşünsel ve sınıfsal yaklaşımları ile hareket etmişlerdir. Edebi eserlerinin üreticileri olan yazarlar halkın geçmişinde sözlü olarak var olan ürünleri kendilerine esin kaynağı saymışlardır. Çerkes edebiyatçıları kalemlerini emekçi halktan yana bir bilinçle kullanıp bağnaz gericiliğin karşısında olmuşlardır.