DÜŞ ORMANLARINDA
güneşe düşmüş lekeler
milyonlarca yıl öncesinden
yüreğindeki izler ondandır
boş ve çaresiz halimizin
kanaviçe dokusunda
bir sabır işi gibi
kalmak istemeyiz
sayısız damlalarıyla
yağmurun
yolumuzu açar
okyanuslara yaklaşır
yıkarız kokularımızı
sus dileklerimiz
sessizliğe adını veren
cengaverleri gibi tarihin
savaşır sessizce
düş ormanlarında
...
pamuk helvaların hafifliği ile
tartarız göz rengimizi
dünya seyreder
sanki bir düş görmüş gibi.