İnsanlık tarihinin belki de en ziyade yanlış anlaşılan ve ismi üzerinde en fazla tartışma yapılan kişisidir İsa aleyhisselam.
Doğumu dahi bir mucize olan bu büyük peygambere Müslümanların duyduğu derin sevgiden öte Hıristiyan dünyada şahsiyetini merkeze alan yüzlerce mezhep ve tarikat kurulmuş kimliğini yorumlamak için birçok fikrî akım oluşmuştur. Kimisi ulûhiyet isnat etmiş büyük çoğunluk hem ulûhiyet hem beşeriyet atfetmiş ne yazık ki ancak küçük bir grup sadece beşer ve peygamber olduğunu savunmuştur.
Peki neden böyle olmuştur? Ve nasıl böyle olmuştur? Şahsiyetine ve tebliğine kimler ne amaçla farklı anlamlar yüklemişlerdir? Bu süreç nasıl işlemiştir? Onun tebliğ ettiği hak bir din onun öğrettiklerine rağmen nasıl farklı bir yapıya büründürülmüştür?
Kayıp İsa bu ve benzeri sorulara cevap arıyor. Bu arayışın eşliğinde Hz. İsa'nın tarih sürecinde kaybolmuş daha doğrusu kaybedilmiş gerçek kimliğini ve mesajını ortaya çıkarmaya gayret ediyor.