Bir yabancıydın gözlerimde fırtına gibi girdin hayatıma. Görülmemiş kadar aykırı anlaşılmayacak kadar karmaşıklığınla. Efendiyi oynamadan soytarılık yapmadan çektin beni dahilikle delilik arasındaki ince çizgine...
Gezdim bütün dünyayı seninle durduğum yerde düşüp ela gözlerinin ardına senaryosunu senin yazdığın bütün çılgınlıkların başrolünü oynadık seninle hayatı hesaba katmadan. Dikilip karşımda savurup kumral saçlarını yürüttün karlar üstünde yakmadan canımı. Sardın aşık ağıyla her yanımı ayak seslerini duyurmadan. Tutup ellerimden götürdün hayatın ucuna hayırlarıma aldırmadan...
Beyaz tene düşecek lekeleri aşkı yok eden sorgulama dürtülerimi önledin. En önemlisi çıkıp hayatlarımın karşısına; "Evet hataysanız sizi ben işledim" demeyi öğrettin. Kendim için yaşamayı öğrendim ikimiz yaşarken...
Kapanırken gözlerim finale yabancılıktan çıkıp ben kadar tanıdıktın artık gözlerimde.