Müslümanlar dinlerini öğrenmekte ve anlatmakta gevşeklik gösteriyorlar. Bunun aksine İslâm'a saldıranlar her yeni güne yeni bir fikirle başlamakta gayretliler. Önce imandan yoksun idrakleriyle kendilerince bir yanlış buluyorlar. Sonrada ele geçirdikleri her fırsatta bunu dillendiriyorlar. Televizyon programları gazete köşeleri internet siteleri hepsi dipsiz birer kuyu. Ortalıkta imandan yoksun onca deli ve hepsine yetecek kadar kuyu olunca işin sonu kaçınılmaz. Kuyular delilerin akıllarından düşen taşlarla doluyor.
Sayısız kuyu ve bir o kadar taş. Taşların kuyuları doldurmasından rahatsız bir avuç gayretli Mümin. İçinde necis akıllardan düşmüş taşların olduğu kuyulara her gün kova sallandıran ümmet. O kuyulardan birinden farkına varmadan zehirlenme kaygısı olmadan su içmiş birinin ağzından dökülen kelimeler. Peygamberimiz -sallâllâhû aleyhi ve sellem- rahmet peygamberi olarak gelmişti değil mi ağabey? Evet öyledir dedim gayet tabii. Ardından kuyudan aklında kalmış taşı fırlattı yüzüme. Öyleyse neden savaş yapmış? Rahmet peygamberi olup savaş yapması tezat değil mi? Hadi buyurun cenaze namazına. Sorulan bu soru karşısında çok şaşırdığımı söyleyemem. Artık alıştım böyle bir durumla ilk karşılaşmam değildi. Namaz kılan yaşı benimkinin iki katı hacı amcalardan ne sorular duydum ben. Ne vaazlar dinledim Ömer nesefi akaidinden haberi olmayan müftülerden. Gencecik bir delikanlının ağzından duyduklarım onların yanında elbette sarsmadı beni.
Delinin bir saniyede attığı taşı Allah'ın izni ve yardımı ile uğraşıp bir saatte çıkarttım oradan. Elhamdulillah. İyi ki taş iyice derine düşmeden karşıma çıkmış. Bu kitabın yazılmasına sebep bu sorunun cevabını vermektir. Elbette dilim döndüğü kalemim yettiği nasip olduğunca. O gün soran genç arkadaşa fayda ettiği gibi başkalarına da fayda eder ümidiyle yazılmıştır. Tebliğ bizden hidayet Allah'tandır.
Doğruyu bulmak mükemmele ulaşmak arzusu ile çalışırken hata yapmak insan olmanın getirdiği bir zafiyettir. Sehven ortaya çıkması muhtemel hatalarımı fark ettiğim ya da uyarıldığım an kabul etmeye hazırım. Rabbimden dileğim sırat-ı müstakim üzerine sevk ve daim etmesidir. Doğrular Allah'tan hatalar nefsimdendir.
İbrahim Zeren