MÜLTECİNİM Kentsel dokunuşlardan uzak Munzur'un aydınlığıyla yoğrulmuş Kara asfaltların ayrıklaştıramadığı Yürek ülkene sığınıyorum Kabul eyle Papatya gülüşlü topraklarına Mültecinim Tut acıyla tutuşan ellerimden Götür beni Süngü ağzındaki Ağıt duvarlarının ardına Mültecinim Vatanım ol Doruklarında biriktirdiğin Bahar güneşiyle eriyen karların Akıtsın korkularımı dipsiz kuyulara Nehirlerin sonsuzluğa sürüklesin Kan kokusu sinmiş ne varsa Tohum olayım ek beni Boy versin başaklarım Uzansın Dersim'in koynuna Mültecinim Vatanım ol Beni yurtsuz bırakma