Gecenin çöl rüzgarlarını dinledi Mecnûn. Onların uğultularına kulak vererek düşündü durdu karanlıklarda. Leylâ'nın siyah saçlarını ve yanağındaki siyah beni düşündü. İçine düştüğü ve çıkamadığı siyah gözlerini. Göklerine yıldızların üşüştüğü çöl gecesi gözlerini. Ah Leylâ ne kadar masum ne kadar asil. Leylâ ne kadar mahcub ne kadar temiz. Gözlerinin içi gülüyor Leylâ'nın. Leylâ güldümü dünya gülüyor. Leylâ'yı hayal etmek bile ne kadar dayanılmaz bir hal. Sonsuzluğu fısıldayan çöl ve gökyüzü altında insan ne kadar yalnız. İşte her şeyi örten gece insana kalbini açıyor. Gecenin asude genişliğinde Mecnûn ve derdi var. Mecnûn inledi... "Geceyi aşığa sığınak ve azab kuyusu yapan Allah'a şükürler olsun"