Hava gitgide ağırlaşıyor. Her adım ve adımda. Omuzlarım boynum ve sırtım. Ağır. İlerledikçe ağaçlar sıklaştı. Dağ yamacından vadiye eğiliyorum. Hiç rüzgâr yok. Biraz daha ilerlediğimde sise gömülüyor ayaklarım. Sonradan fark ediyorum ağzına dişlerinin arasına sıkıştırdığı dev kaya vadinin yutkunmasına engel oluyor. Rüzgârdan gizlediği vadiyi beyaz duvakla süslüyor.
Genç öykücü Deniz Tarsus'tan ezber bozan öyküler. Ayrıkotu hayali bir coğrafyanın insanlarını yaban hayvanlarını tek bir canlı gibi hareket eden doğanın gerçeğini anlatıyor öykülerinde. Şiddeti yoksulluğu gerçeküstüne sırt çevirmeden ele alıyor. İnsana insanın içinde yaşadığı çevreden kendi doğasından sesleniyor; ama gözü olabildiğince farklı şeyler görüyor. Deniz Tarsus'un yarattığı öykü atmosferi coğrafyayı dönüştürme gücü dil içerisinde kendine açtığı/açacağı alan dikkate değer.