"Katyuşa'yı görünce Nehlyudov'un içinde eski duyguları uyanmıştı. Beyaz önlüğüyle yeniden görmek onu heyecanlandırıyordu. Ayak seslerini konuşmasını gülümsemesini bir çeşit sevinçle dinliyordu. Dağ eriği siyahi gözlerine hele de gülümsediği zaman bir çeşit şefkat duymadan bakamıyordu. Hepsinden öte karşılaştıkları zaman yüzünün kızarması mahcup olmadan hatırlayabileceği bir şey değildi. Aşık olduğunu hissediyordu. Ama bu aşkın bir sır olduğuna inandığı aşkını kendine bile itiraf etmediği ve insanın yalnız bir kez aşık olabileceğine inandığı zamana ait bir aşk değlidi. Aşık olduğunun farkındaydı. Bundan memnunluk duyuyordu. Ve kendisinden saklamaya çalışsa bile bu aşkın ne olduğunu ve nerelere götürebeliceğini çok iyi biliyordu. Herkeste olduğu gibi Nehlyudov'da da iki kişilik vardı. Biri tüm insanlık ve kendisi için mutluluğu isteyen temiz bir ruh diğeri yalnızca kendi tatmini peşinde koşan bunun için dünyanın geri kalanını fedâ edebilecek olan hayvan tarafıydı."