Can Sancak 18 yaşına yeni basmış dindar ve alnı secdeye değen ilk heavy-metalci olmakla övünen iyi niyetli biraz saf ve hafif delişmen bir çocuktur. Nurdan ise İmam Hatip ortaokulu birincisi olmasına rağmen İmam Hatip Lisesi'ne değil "normal" bir okula kaydolmak isteyen Madonna hayranı zeki bir mütedeyyin hanım kızımızdır. Her ikisi de bir hayli dindar olmalarına rağmen "rock'n'roll hayat tarzı"nın gizemli çekiciliğine kapılmışlardır. Kendi "laik devrimlerini" hard-rock müziği hamiliğinde gerçekleştirme yolu ister istemez kafalarını karıştırmaktadır. Bu iki "otantik dindar"ın hayatları "gerçek bir kolejli hatun" olan yarı Punk yarı Gothic rocker kız Pelin ile tanışınca hızlı bir değişime uğrayacaktır. Bu değişim devlete dahi sirayet edecek polis teşkilatı ve MİT kahramanlarımız için seferberlik ilan edeceklerdir.
Pelin 1993'te Taksim Meydanı'nda başlayıp 1995'te yine Taksim Meydanı'nda sona eren bir roman noir. Türkiye'nin ve dünyanın büyük değişimlere gebe olduğu o tuhaf doksanlı yılların en yakıcı zamanlarında geçen bu kara-kitap "Saykodelik Gerçekçi" bir üslup ile yazıldı. Dinsellik cinsellik ve tinselliğin iç içe geçtiği; rockçıların "emekli vaizlerin" hapçıların imam hatipli dindarların sokak çocuklarının lezbiyenlerin delilerin felaket tellallarının ecinnilerin devrimcilerin hastane kaçkınlarının sapkınların hayat arsızlarının hayvanetiyemişlerin löpoğlanlarının gulibiklerin yatacakyeriolmayanların mantaratoların iblislerin şereflerin cemaat liderlerinin gazetecilerin polislerin düzen bekçilerinin ve tüm uyumsuzların yollarının kesiştiği garip bir evreni anlatıyor Pelin.
"Pelin bir 'Tersinden Maria Magdaleine' öyküsü..."
-Rahmi Öğdül Birgün Gazetesi
"Doksanların kültürel foseptik çukurunu deşmiş ve tarihsel olarak önemi yadsınamayacak bir roman..."
-Ali Şimşek Yurt Gazetesi
"Pelin'in okudum yorumum şu: Murat Arda gerçek bir kaçık."
-Altay Öktem Karakalem
"Pelin çok çok iyi bir kitap... Bazı yerlerinde çok güldüm bazı yerlerinde ise ağladım. Böyle dramatik bir konuyu mizahi bir çerçevede aktarabilmek de her yiğidin harcı değil yazarı tebrik ediyorum. Yerini bulursa 'Ağır Roman' gibi satar bu kitap... 'Satar' lafından da hiç hoşlanmıyorum ama; 'okurunu bulur' diyelim."
-Zeynep Atayman Cumhuriyet Kitapları