H. G. Dwight İstanbul'daki muhtelif unsurlar arasında yalnız Türkleri sevmiştir. Bu sempatisini hikâyelerinde her vesile ile belli eder. Diğer bazı unsurlar hakkındaki antipatisini de açığa vurmaktan çekinmez. Bir misyonerin oğlu olduğu halde misyonerlere karşı da o kadar teveccühü yoktur.
Muharrir bu hikayelerinde kendi müşahede notlarını bazen adeta edebi bir fotomontaj yapar gibi kullanmış; sonra bunlaragüzel bir üslup içinde kuvvetli bir tasvir ve tahkiye ile renk ve hareket vermiştir. Hakiki şahısların isimlerini değiştirmiş onlara ait hakiki vakaları da kendi fantazisine göre az çok değişik şekillere sokmuş öyle anlatmıştır.
"Yarım asır evvelki İstanbul hayatının bazı safhalarına ait sempatik bir ecnebi tarafından kısmen realist kısmen fantastik bir görüşle anlatılan bu hikâyeleri okuyucularımızın merak ve alaka ile takip edeceklerini umarız."