Türk edebiyatı ve dil ve anlatım öğretiminde ülkemiz okullarında genellikle iki yol tercih ediliyor. Ya ders boyunca kitaptaki metinler çözülüyor ya da kitap bir kenara bırakılarak öğretmenin belirlediği bir program takip ediliyor. Öğretmen kitaptaki metinlere göre ders işleyecek olsa metinlerle ilgili hazırlık ve etkinlik çalışmalarına ders süresi yetmez. Kendi belirlediği bir programa göre yoluna devam etse ki bir öğretmenin bireysel programı olamaz. öğrenciler ortak bir kaynağa sahip olmadıklarından dersten sıkılırlar. Öte yandan öğrencinin sahip olduğu ders kitabından ders işlenmemesi öğrenci psikolojisini de olumsuz etkiler. Bu durumda izlenecek en doğru yol ders kitabının metin ve yönergelerini esas alarak ders işlemektir. Dersin amacına ulaşması için öğrencilerin mutlaka örgütlü ve planlı biçimde hazırlanmaları gerekli materyalleri dersten önce edinmeleri gerekir. Metinlerden ibaret olan ders kitabı öğrencileri çevredeki bilgi kaynaklarına yönlendirmektedir. Bu yüzden edebiyat ve dil ve anlatım öğretmenlerinin işi diğer öğretmenlere oranla daha zordur. Edebiyat öğretmeni yapboz parçaları gibi birbirine geçmiş konuları bir arada ve düzenli bir şekilde işleyen bir kaynak arayışı içindedir. Aynı şekilde öğrenciler hazırlık çalışmalarını konuyla ilgili örnek metinleri kısacası ödevlerini yapacak kaynak bulamamaktadır.