Kuş olmayı hiç düşündünüz mü? Ellerinizin ve kollarınızın yerine kanatlar; dudağınızın yerine turuncu boya kaleminizin ucu gibi uzun sivri bir gaga. Sevimli ayakkabılarınız yerini uzun tırnaklara bırakmış ve poponuzdan sarkan bir kuyruk. Tabi ki gaganızın ucunda kımıldayan solucanı da unutmamak gerek. Evet doğru duydunuz. Şimdi yeni bir resim için hayal dünyamıza tekrar dalalım. Önce mavi renk gözlerinizin önünde dans ediyor; çünkü gökyüzüne gidiyoruz. Bulutların arasında kocaman kanatlarınızı açmış uçuyorsunuz. Rüzgar tüylerinizin arasına girip sizi gıdıklarken tombul güneş de sarı elini uzatmış tüylerinizi okşuyor. Metrelerce yüksekteyken bir kayanın üstünde kıpırdayan çekirgeyi birden fark ediyorsunuz. Keskin bir dalış yaparak yeşil böceği narin kanatlarından yakalayıp... Tamam durdum. Bundan sonrasını anlatmıyorum. Ancak olacakları çok iyi biliyorum; çünkü ben bir kuşum. Evet bir kuş. Beyaz uzun boynum... Hayır hayır kuğu değilim. Gagam turuncu... Pelikan olduğumu da düşünmeyin. Kanatlarımın ucunda siyah tüylerim... Kara bir karga hiç değilim. Uzun uzun bacaklarım var. İçinizden leylek dediğinizi duyabiliyorum. Çekinmeyin yüksek söyleyin "leylek" deyin. Şşşşş! Bazılarınızın geveze leylek dediğini duydum. Ben birazcık konuşkanım bu yüzden bana geveze deseniz de olur. Ama ben çok konuşmasaydım şimdi size anlatacağım hikayeyi bilemezdiniz değil mi? Ayrıca kendimle gurur duyarım. Kanatlarım gagam kuyruğum birer dünya harikasıdır. Yine de ne yalan söyleyeyim bazen insan olduğumu hayal ederim. Uzun boylu esmer bir delikanlı olarak görürüm kendimi. Deniz kenarında bir bankta oturup birkaç kişiyle sohbet ediyorum. İçlerinden bazıları bebekleri bizim getirdiğimizi sanıyor. Siz öyle olmadığını biliyorsunuz değil mi? Derken hayaller bitiyor uçma zamanı geliyor ve geveze bir leylek olarak beni gören çocuklar parmaklarıyla işaret edip. "İşte işte orada leylek!" Sonra da ne anlama geldiğini hiçbir zaman anlayamadığım tekerlemeyi söylüyorlar. "Leylek leylek havada yumurtası tavada... " Kardeşlerim bunun anlamının kötü olduğunu söylüyor. Evet doğru okudunuz kardeşlerim de var hem de üç tane. İsterseniz onları daha iyi tanımak için üç yıl öncesine dönelim.