Endülüs Müslümanları fetih sonrasında üzerinde yaşadıkları toprakları daha mamur hale getirebilmek için "olağanüstü" diye nitelendirebilecek bir cehd ortaya koymuşlardır. Endülüslü idareciler fethettikleri topraklarda kalıcı olmalarının siyasi ve askeri alanlarda olduğu kadar kültür ve medeniyet alanlarında da kaydedecekleri başarılara gerçekleştirecekleri köklü icraatlara bağlı olduğunun farkındaydılar.