Overdene bahçeleri gölgelere teslim olmuştu. Akşam çökmekteydi. Çimenlerin büyüyen gölgesinin işaret ettiği sedir ağacının altı serinliğe davet ediyordu.
Son derece rahat ve insanın içini ferahlatan bir havası olan ev eski bir taş binaydı. Ön yüzünde ekili sarmaşık salkım ve manolya ağaçları sayesinde bina daha az çirkin görünüyordu. Çiçeklerin yaprakları özenli işlenmiş bir örtü gibi duvarın çirkinliğini kapatıyordu.
Ön tarafta büyük bir teras bulunuyordu. Geniş bir merdiven terası çimenlere taşıyordu. Arka tarafta ise içinde karacaların olduğu park vardı. Parkın içinden geçip giden dere gümüş bir kolyeyi andırıyordu.
Saat dörde geliyordu.