Hayallerimizde geleceğe dair onlarca soru işaretiyle yola koyulduk düşünemeden yol bitti teslim olduk!
Nizamiyeden girince terlemeye yüz tutmuş bıyıklarımızla beraber saçımızın da kısacık kesilmesi tanımsız bir acıydı.
Farklı yollardan farklı hayatlardan gelsek de daha ilk günden hepimizin üstü başı eli yüzü aynıydı!
Herkesin artık tek ismi vardı; Mehmetçik!
Niye Ahmet Mahmut Ali Hasan değil de Mehmet?
Hatta Mehmetin birer parçasıymış gibi her er neden Mehmetçik diye kendime sorardım!
Acemilikten sonra karakışa yâr olmuş bu şehirde tüm sorularımı cevapladım!
Mehmet; Muhammedin Türkçesiymiş yani Türkün askerine verdiği ad Peygamber sünnetiymiş!