Fırat Başkomiser meslek hayatının ikinci önemli sınavını veriyordu. Yıllar önce kâbusu hâline gelen seri cinayetler yeniden türemişti. O zamanlar katilin hedefinde kadınlar vardı. Semtin her köşesindeki konteynırlardan bir kadın cesedinin uzuvları çıkıyordu. Eski cinayetlerle benzerlikler aradı ilişkilendirmeye çalıştı; ama bulamadı.
Şehirde tam da huzuru sağladığını düşünürken ve peş peşe terfi ederek sonuna geldiği mesleğinin finalinde birileri tarafından denendiğini düşünüyordu.
Resmen bir caniyle karşı karşıyaydı. Kurbanını gırtlağından keserek öldürdükten sonra ardında bir satranç taşı bırakarak ne demek istiyordu? Sıradan cinayetlerin peşindeyken bulmaca çözer gibi bir hisse kapılırdı. İlk defa bir katil onunla ve ekibiyle zekice dalga geçiyordu. Ölümün rengi kırmızı olmuş kana bulanmıştı.
Fırat Başkomiser'in aradığı cevapların tümü sizinle birlikte okuduğu "Katilin Kitabı"ndaydı.