Yılmaz Odabaşı Diyarbakır'la hikâyesini Diyarbakır'la derdini
Diyarbakır'la aşkını anlatıyor bu kitapta. Bağlar küçelerindeki yoksul çocukluğun hergele neşesinden ilk aşklardan mahrumiyetlere baba zulmüne... Mehdi Zana'nın belediye başkanı seçilişinden Diyarbakır Askerî Hapishanesi'ne olağanüstü hal koşullarında dergicilik gazetecilik deneyimine... İlk şiirler ilk ödüller... Kürt özgürlük hareketindeki büyük fedakarlıklar öte yandan insanı örseleyen değer bilmezlikler...
Bir insanın bir şehirle nasıl yoğrulduğunun hikâyesi... Bir tür karşılıksız aşk hikâyesi..."Ben ki Diyarbakır'a her gelişimde yeniden gitmek zorunda kalan gittikten sonra bir biçimde yeniden dönen ve nereye gitse gözü hep şehrin gözlerinde gönlü hep bu şehrin gönlünde asılı kalan bir adam olmuştum...
Kırılıp dökülüp itilip dağılıp hep naçar kaldığım bu şehrin kapılarına dönüp dönüp hep arsızca yüz süren bir aşıktım çünkü ben. Yıllar usanmış ben usanmamış hiç iflah olmamış arlanmamıştım."