u kitabın adının "Allah Akılla Bilinir" olmasının önemli bir nedeni vardır. İnsanların birçoğu Allah'a inandıklarını Allah'ı bildiklerini söylerler. Ancak gerçekte Allah'ı gereği gibi tanıyıp takdir edemezler. Bunun içinse "akıl sahibi" olmak gerekir.
Bu noktada önemli bir konuyu hatırlatmak faydalı olacaktır: Allah'ı kavramak Allah'ı gereği gibi tanımak için akıl gerekir derken burada kastedilen "zeka" değildir. Akıl ve zeka birbirinden tamamen farklı iki kavramdır. Zeka bir insanın biyolojik olarak sahip olduğu zihinsel kapasitedir. Zeka ne artar ne azalır. Akıl ise sadece müminlere ait bir özelliktir. Allah'tan korkup sakınan takva sahibi müminlere Allah Katından büyük bir nimet olarak verilir. Akıl Allah'ın samimi kullarına verdiği bir nur bir anlayıştır. Ve insanın takvası ölçüsünde bu anlayış yani sahip olduğu akıl seviyesi de artar.
Akıl sahibi insanın en belirgin özellikleri Allah'tan korkup sakınması daima vicdanına uyması her olayı gördüğü herşeyi Kuran'a ve sünnete göre değerlendirmesi ve her an Allah'ın rızasını aramasıdır.
Bir insan dünyanın en zeki en bilgili en kültürlü insanı dahi olsa eğer bu özelliklere sahip değilse "akılsız" olacaktır ve birçok gerçeği göremeyecek kavrama yeteneğinden yoksun kalacaktır.
Zeka ile akıl arasındaki farkı şöyle bir örnekle belirginleştirebiliriz: Bir bilim adamı vücudun sinir sistemi ile ilgili yıllarca çok derin ve detaylı araştırmalar yapmış olabilir. İnsan bedeninde gerçekleşen olağanüstü sinir iletimleri konusunda dünyanın en bilgili kişisi de olabilir. Ancak eğer akıl sahibi değilse bu kişi sadece sinir hücreleri arasındaki işlemler ile ilgili bilgileri taşıyan bir insan olmaktan öteye gidemeyecektir. Yani sahip olduğu bu bilgilerin ardındaki önemli gerçeği kavrayamayacaktır. Oysa akıl sahibi bir insan sinir sistemindeki mucizevi özellikleri detayındaki mükemmellikleri görerek bu kadar kusursuz bir yapının ancak ve ancak bir Yaratan'ı üstün akıl sahibi bir var edeni olması gerektiğini anlar. Der ki; "sinir sistemini bu kadar kusursuz yaratan güç elbette tüm diğer canlıların da Yaratıcısı olan Allah'tır. Ve ölümden sonra ahiret yurdunu yaratmaya da güç yetirendir."
Bu kitapta anlatılanlar Allah'ın varlığına akıl ile şahit olunması içindir. İnsanların bir kısmı Allah'ın varlığına inanmazlar bir kısmı ise Allah'ın varlığına iman ettiklerini söylerler ama Allah'ın kadrini gereği gibi takdir edemezler. Düşünmedikleri ve akıllarını kullanmadıkları için Allah'a kesin bir bilgiyle iman etmenin gerekliliklerini yerine getirmezler. Oysa akıl sahibi müminler Allah'ın varlığının ve yaratışının delillerini akılları ile görür ve sonsuz kudret sahibi olan Allah'tan içleri titreyerek korku duyarlar.