Işık Kansu'nun kısa dönem öykülerini Eflatun'un Devlet'indeki o ünlü geminin güvertesindeki insanları onların içinde bulundukları topludurumu düşünerek okudum. Bordamıza vuran deniz eski ama eskimemiş bir öyküyü dalgalanıyordu. Tarihin ve devletin sırtında taşınıp gelen o deneyim değişmiyordu.
...Dilden kurguya siyasal yergiyle yazınsal yetkinlik aynı teknede böyle ustaca yoğrulunca bu sarsıcı öyküler sizin de hamuruna karıştığınız bir dönemin öyküsü olup çıkıyor eşzamanlı. Ya da Zamanımızın Kısa Tarihi...
...Değerli sanatçı Berk Danışman'ın kitaptaki ilk öyküden son öyküye değin Kansu'nun yazdıklarının kanına karışan sarsıcı çizgileriyle çizgi'li düşünce el ele verip hep aynı öykünün (döngünün) sularında ırgalanmaktan kurtulmaya çağırıyor bizi. İnsanın büyük yolculuğunda yönümüzü güneşlere dönmeye... Karabasandan ışıklı tanyerlerine çevirmeye gözlerimizi... Siren kayalıklarında yitmememiz için...
Ümit Sarıaslan