Bir gün sabaha karşı Beyoğlu'nda elektrikler kesilir ve apayrı din meslek ve milletlerden gelen yirmi altı kişi dışındaki herkes yok olur. Romanın kahramanı yirmi altı kişinin inanageldikleri 'gerçek' tanımı üzerinden açıklama bulmaya çalıştığı her şey kısa süre sonra kafalarında beliren 'gerçek ne?' sorusuyla kesintiye uğrar.
Gerçeklik ve bellekle ilgili okuru cevaplardan çok sorular üzerine düşündüren Çözücü felsefenin de kapılarını aralıyor. Roman tasavvufu bilimkurguyu polisiyeyi ve yer yer de korku edebiyatının öğelerini bir araya getiren yapısıyla sizi 'biz'e dair ilginç bir maceraya davet ediyor.