...Mustafa öğreniminin ilk günlerinde üstün bir başarının yanı sıra kimi İslam törelerine karşı umulmaz bir direniş gösterdi. Yere bağdaş kurup oturmaya dizi üzerinde yazı yazmaya katlanamıyordu. Yabancı çocukların gittikleri okullarda durum böyle değildi. Öğretmeni Emin Efendi bu söz dinlemez öğrencisini kovmamak için kendini zor tutuyordu. Bir gün dayanamayıp Mustafa'ya: "Neden oturmuyorsun?" diye sordu. "Dizlerim ağrıyor." O günkü anlayış içinde bu sözler bağışlanmaz bir saygısızlıktı. Öğretmeni: "Hemen otur!" diye öfkeyle haykırdı. Mustafa gözlerinde büyük bir şaşkınlıkla inanmazlık okunan arkadaşlarının önünde yerinden kıpırdamadı. Beyaz yüzüne güçlü bir kızartı yayılıyordu. Dişleri arasından konuştu: "Oturmayacağım!" Emin Efendi çileden çıktı. Bu gerçek bir başkaldırıydı. "Demek bana karşı geliyorsun öyle mi?" Karşılık gecikmeden verildi: "Evet karşı geliyorum!" Öteki çocuklar da sanki bu karşılığı beklermiş gibi ayağa fırlayıp hep birden dizlerinin ağrıdığını söylediler. Öğretmen şaşırıp kalmıştı. Yaptığı tek şey bu istenmedik olayı unutmak oldu...