Bu çalışmada son aylarda yaşadığımız deprem felaketlerinin yazılı bir fotoğrafını bulacaksınız. Altı bölümden oluşan bu çalışmanın Birinci Bölümünde yaşadığımız deprem olaylarının birey toplum devlet ve devletlerarası ilişkilerimiz üzerindeki etkisiyle ilgili geniş bir değerlendirme yer almaktadır. İkinci Bölümde; herbirimizin hayatını derinden etkileyebilecek ibretli sahnelerin yer aldığı ve tamamen birinci elde dinlenerek kaydedilmiş ilginç kurtuluş anılarına yer verilemektedir. Üçüncü Bölümde; 17 Ağustos depreminde kavurucu sıcağa ve susuzluğa karşı: 12 Kasım depreminde ise bir yandan soğuğa öbür yandan sobaların devrilmesiyle ortaya çıkan aleve ve dumana karşı enkaz altında yaşam mücadelesi veren insanlarımızın birbirinden ilginç kurtuluş anılarına yer verilmektedir. Felaketle ilgili haberleri kamuoyuna ulaştırmak üzere gittikleri deprem bölgelerinde enkaz başlarında kendi arkadaşlarının cesetleriyle karşılaşan enkaz altındaki yavrusunu veya yakınını kurtarabilmek için tırnaklarıyla betonları eşelemeye çalışna annelerin sergiledikleri yürek parçalatan manzara karşısında "biz de insanız" diyerek kamerasını bir tarafa fırlatan ve gözyaşları içinde yardıma koşan gazetecilerin hikayesini de Dördüncü Bölümde bulabileceksiniz... İşte sizlere uzmanların deyimiyle son yüzyılın en büyük felaketi olarak kabul edilen depremden insan manzaraları...