Ne ondan öncekiler ne de kuşağının önde gelenleri; üniversite kurgusu dışında sosyal hizmet disiplininin ve mesleğinin sınırlarını Aziz ŞEKER kadar olanaklı kılmak için çabalamadılar. Aziz ŞEKER Türkiye sosyal hizmet diline yeni yetkinlikler sunmakla beraber sosyal bilimlerin çaresiz terminolojisinden yararlanmış hem de kuramsal atalet içinde olan sosyal hizmeti toplumsal gerçekle yüzleştirerek sosyal bilimler dünyasında özgül bir duyarlılığa taşımıştır. Günümüzde küreselleşme etkisiyle dağınık bir görünümde yaşam bulan sosyal hizmet aktörleri ne değin güçsüz kılınırlarsa kılınsınlar bilinmelidir ki Türkiye'de bilim ve meslek olarak sosyal hizmetin sahipleri vardır. Aziz ŞEKER bu yapıtında sosyal hizmet penceresinden; demokrasiye özgürlüğe sosyal adalete aydınlığa liberal ideolojiye sosyal demokrasiye bilime Nâzım Hikmet ve sokak çocuklarına sosyal hizmetin bilim tarihine dek birçok konuya sorgulayan bir yürekle eğiliyor...