Bu çalışmanın ana çerçevesini geçmişten bu yana gerek kadınların gerekse kadın hareketleri ve feminizm harektleri savunucularının sosyalist Marksist psikanalizci varoluşcu cinsiyet ilişkileri ataerkillik bireyin iğdiş edilmesi; bekaret anne kız çatışması ensest eşitlik ve özgürlük ile ilintili kavramlar ışığında aldıkları tavırlar tarihsel bir gelişim içinde gelinen nokta oluşturmaktadır.