Kavuşma hayali ile günlerimin en güzelini yaşamaya başlamışken o kavuşma artık ne bu dünyada ne de öbür dünyada mümkün olacaktı. Oysaki hayalimin en güzel yerinde cennet bahçelerinde el ele dolaşmak vardı. Elleri ellerimin sıcaklığını hissetmesi için titrek bir vaziyette yaklaştırdım. Bir kıpırdanış beklemek boşuna idi. O kadar ümidim kırıldı ki oradan kaçmak tenha bir köşede saatlerce ağlamak istedim. Ama yapamadım bırakamadım sevdiğimi. Elimdeki zarf ile ortada kaldım yalnız başıma. Sürüklenen kızı uzun uzun seyrettim. Ara sıra durup gözyaşlarını elinin tersi ile siliyordu. Kendisinden daha beter durumda olan benim gözyaşlarımı kim silecekti? Birbirimizin gözyaşlarını silmeye birbirimize ne kadar da ihtiyaç duyuyorduk. Peşinden koşmak geldi içimden ama sonuç değişmeyecekti. Herkes kendi acısını içine akıtarak yıllar boyu bu acı ile yaşamaya çalışacaktı...