Asırlar boyu maalesef sûfiyyeye karşı hased edilmiş ve haklarına girilmiştir. O topluluk Allah rızasını merkeze alıp işlerine devam etmişler sataşmalar üzerinde durmamışlardır. Diyebiliriz ki 'Selam' (Furkan: 63) deyip yollarına devam etmişlerdir. Bu asude topluluğa çatarlarken aslında işi yer yer iftiraya vardırdıkları da maalesef müşahede edilmiştir. Bu konuda Müslümanların mutedil düşünüp kardeşliğe zemin hazırlamaları için arzu ettik ki tenkidler insaflı olsun. Bunu temin için de bu çalışmayı düşündük. Böylece Müslüman 'doğru sadece benim bildiğim ve dediğimdir başkaları yanlıştır' fikrinden sıyrılıp onun dediğinden başka da doğruların olabileceğini kendisinin de yanılabileceğini kabul etmesini hatırlatmak istedik.