Bu romanda özellikle batı insanını bunaltan ve ekolojik yaşam gibi farklı arayışlara iten teknolojik hayatın çık-mazları ve bu çıkmazların mas ettiği anlamın (heyecan tükeniş aynılaşma tekrarlaşma gibi yansımaları) peşinden koşma serüvenleri anlatılmaya çalışılmış. Kısaca öz'e dönüş çırpınışları...
Buna karşılık doğu insanının süregelen doğallığı (doğa dili modern hayattan doğal hayattan miras kalan özgürlüğünü koruma savaşı eşit-doğal adalet ve paylaşım mücadelesi vb.) yitirmeme çırpınışları konu edinmiştir.
İki tarafın yolu bir şekilde çakışıyor ve düşledikleri dünyaları uğruna olmadık serüvenlere atılıp en ağır bedellere maruz kalırlarken bile aşklarından kavgalarından ve umutlarından yani düşlerinin götürdüğü yollardan asla geri dönmüyorlar. Cennetin havarisi olurlar onlar... Cehennem var oldukça onların teki bile kalsa yeniden küllerinden doğup asla yok olmayacaklardır.
İmkansızın peşindeyken onlar serüvenler serüvenleri doğurur düşler düşleri besler...