"Az Katlı Konutlar İçin Hafif Çelik Yapım Sistemi" başlıklı kitap İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Programında yazarın 2010 yılında tamamlamış olduğu "Türkiye' de Az Katlı Konutlar İçin Yarı Açık Hafif Çelik Yapım Sistemi Önerisi" başlıklı doktora tezinden üretilmiştir.
Bir deprem ülkesi olan Türkiye' de deprem yüklerine daha az maruz kalmaları bakımından hafif yapıların teşvik edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle 1999 İzmit depremi sonrasında yapı sektörü kendini sorgulamaya başlamış ve deprem yüklerine daha az maruz kalmaları bakımından hafif yapılara ilgi artmıştır. Bu süreçte hafif çelik yapılar ilk defa ülkemizde gündeme gelmiş doğrudan teknoloji transferi ile Kuzey Amerika şartnamelerinin kullanılmasıyla uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemizde ilk tanıtıldığı günden bu güne sektörel olarak önemli aşamalar kat edilmiştir. Endüstrileşmiş bir yapım sistemi olarak hızlı yapım özellikleri standart kalitede ürün sunma yapısal hafiflik daha az taşıyıcı sistem malzemesi kullanımı ve yapısal çelik profillerin geri dönüşüm potansiyeli gibi unsurlar hafif çelik yapım sisteminin avantajlarını teşkil etmektedir.
Kitapta "endüstrileşmiş bina" ve "açık sistemler" kavramsal çerçeveyi oluşturmaktadır. "Açık sistemler" de tasarlayıcı ve üretici sisteme ait ortak kuralların tanımlanmış olduğu ve modüler koordinasyonun sağlandığı katalog üzerinden birbirinden bağımsız olarak sisteme katkı yapabilmektedir. Açık endüstrileşmeye geçişte ara çözüm olarak yarı açık sistemler gündeme gelmekte farklı ülkelerde sistem önerileri geliştirilmektedir.
Türkiye yapı sektöründe faaliyet gösteren hafif çelik yapı üreticisi firmaların tasarlayıcılar ve üreticiler düzeyinde Kuzey Amerika şartnamelerini kullanmaları ile esasen ortak kurallar tanımlanmıştır. Benzer şartnamelerin kullanılmasından dolayı hafif çelik yapılara ilişkin "bileşen pazarı" oluşumuna yönelik potansiyel bulunmaktadır. Hafif çelik yapı teknolojisinde dikme ve döşeme kiriş aralıkları 30 40 50 veya 60 cm olarak ilgili şartnamelerde tanımlandığından dolayı sistem tasarımı belirli bir modülasyona bağlı olarak gerçekleştirilmektedir. Kavramsal çerçeveye uygun olarak hafif çelik yapım sisteminin kuruluşu kitapta modüler koordinasyona yönelik temel modül değerinin M=10cm olarak tarif edildiği bir "yarı açık sistem" olarak ele alınmakta ve tanıtılmaktadır. Sistem kuruluşunun bu şekilde sunulmasının sebebi hem hafif çelik yapı teknolojisinin bir modülasyona bağlı olarak tasarlanması gerektiğinden hem de "endüstrileşmiş bina" içerisinde modüler koordinasyon ile tasarlamanın hafif çelik yapı örneği üzerinden okuyuculara aktarılmaya çalışılmasındandır.
Hafif çelik yapı teknolojisinin ülkemizde yaygınlaşmasına ve bilinirliğinin artmasına katkı sağlaması amacıyla hazırlanan kitap okuyuculara sunulmaktadır.