Kültür dünyamızın yıllardır derinden hissettiği bir ihtiyacı belli bir ölçüde karşılamak amacıyla hazırlanmış olan bu "Latince / Türkçe Sözlük" yaklaşık 30 bin sözcük ve deyimi içermekte ve ülkemizde kendi türünün ilk örneğini oluşturmaktadır.
Latince bugün artık ölü bir dil olmasına bir yurdu bir halkı bulunmamasına rağmen önemini korumaya devam ediyor ve çağımız insanlarının değişik nedenlerle ilgisini çekiyor. Bu nedenlerden biri hiç şüphesiz latincenin zengin bir literatüre sahip olmasıdır. Büyük düşünürlerin şair ve yazarların eserlerinden oluşan bu literatürü aslından okumanın bir zevk olduğunu kim inkar edebilir? Sonra insanlığın en gelişmiş kültür dairesi olan ve bizim de Cumhuriyet devriminden bu yana içinde yer almayı amaçladığımız "Batı Kültürü"nün temelde dayandığı iki uygarlıktan biri olan Roma uygarlığının diliydi latince. Dahası latince Roma İmparatorluğu'nun dağılmasından sonraki yüzyıllarda farklı coğrafi ve sosyal şartlar içinde oluşan ve "Roman dilleri" olarak adlandırılan dillerin (başta Fransızca ve İtalyanca olmak üzere) ortak atasıdır. Dolayısıyle yalnız zengin literatürü için değil altsoyu denilebilecek olan bu dillerin bilgisinde derinleşmek için de bilinmesinde yarar olan bir dildir. Öte yandan en başta tıp hukuk felsefe -ve hatta siyaset- olmak üzere çeşitli uzmanlık alanlarında kullanılan ve "enternasyonal" nitelik taşıyan sayısız terim ve deyimlerin latinceden alınma ya da türeme olduğunu da belirtmek gerekir. Bu nedenle bu "Latince / Türkçe Sözlük"ün ilk bakışta sanılabileceği gibi yalnızca klasik filoloji öğrenimiyle sınırlı kalmayan çok geniş bir bilgi alanına hitap ettiğini söyleyebiliriz.