Yirminci yüzyılın başında boy veren kübizm yankıları bir sonraki yüzyılın sanat tartışmalarında da süregelen kapsayıcı bir etki kaynağı oldu. Işık kompozisyon dışsal zaman gibi birçok artistik unsuru çığır açıcı bir yolla ele alan kübistler öncüllerine hiç benzemeyen bir geometrik yapılandırma yoluyla özgün bir üslup yarattı. Özünde ne bir teori ne de bir manifesto sayılan kübizm sanatta uygulamaya dönük tüm yordamları ufuk açıcı bir yolla çeşitlendirdi. Kübizmi öncelikli olarak resim sanatında benimsendiği haliyle irdeleyen bu çalışma onu heykelden şiire uzanan tali bir hat üzerinde izlemekten de geri kalmıyor. Görsel olduğu kadar yazılı ve işitsel bir söz dağarı yaratarak geçen yüzyılın başat sanat akımları arasındaki yerini alan kübizmin çok-katmanlı ve çok-anlamlı öyküsü.