Yazı verilen nimetlerdendir. Kıymeti bilmenin en basit yolu yokluğunu düşünmektir. Yazı olmasaydı (bu durum) insanın hayatını nasıl etkilerdi? Daha doğrusu arzda vahiy bilgi değer... nasıl aktarılacaktı muhataba. Yazının yokluğunda oluşacak boşluğu tahayyül etmek gerçekten zor. Her şeyi mükemmel yaratan Rabbimiz bu nimetini bizden esirgemedi. Yazı "Oku!" İlahi emrini yerine getirmemize vesile olan kanaldır. Olmaması emrin uygulanamamasıdır. Bize taşıyamayacağımızdan fazlasını yüklemeyen Allah (cc) bu emrin yerine getirilmesinin aracından da kullarını mahrum etmemiştir. "Sadece yazılan mı okunur?" denebilir. Tabii ki sadece yazılan okunmaz. Farklı okuma türleri de var. Allahın ayetlerinin hepsi okunur. Ancak son âdeme kadar devam edecek olan dinin yazılı metninin varlığı biz insanlar için gerekliliktir. Mevcudiyet sebebimizle imtihana muhataplığımız yazının mevcudiyetini lüzumlu kılar.
Sözün ve yazının değeri; mahiyetinde; Mahiyetin değeri samimiyet ve ihlâsında; Söyleyenin kimliği kişiliği ve diğer özellikleri önem arz etmekle beraber mahiyet; samimiyet ve ihlâs önceliklidir.
Dilden kalemden dökülen kelimeler kulaklara sayfalara ulaştığında aksettirdiği manaya etki edecek mahiyet samimiyet ihlâstır. Söylenenin nasıl anlaşılacağına etki eden asli sebeplerdendir. Ehemmiyet arz eden husus evveliyatla kelâmın sahibinin mahiyet samimiyet ve ihlâsla ilişkisidir. Söylenen söz yazılan her cümle bir yere ve manaya seyreder. Yazılanların ve söylenenlerin insana göre sonsuz seyrinde vücudu söyleniş maksatlarından neşet eder. Mananın mahiyeti ve yolculuğun varış mekânı amaçlarla ilişkilidir.
"Kelâm maksada matuftur" maksadın doğru seçilmesi mahiyeti belirler. Bir anlamda yazını rotasını çizer.