"Ey Tair-i Kudsi!
Allah'ın evi ile Kabe'nin giysisi arasından
Fecr-i sadıktan
Karanlık ufka doğru göz açtın
Sabah meltemi ile
Yaşam nağmesi fısıldadın.
Sonra yer ile gök arasında kanat açtın
Uçtun
Kanat seslerinle dünyayı doldurdun
Altmış üç kere güneşin nurlu ışık dalgalarıyla
Ve sonra kolun kanadın kırılmış
Yüzün kanla çiçek açmış olarak
Kızıl ufkun mihrap kapıcığından uçuverdin.
Ve...
Alaca karanlık doğuş ufku ile
Karaca kızıllık batış ufku arasında
Bir alemi şevk ile hasret içinde
Şaşkın bıraktın!"