"Halid bin Velid Allah'ın ne iyi kulu ve ne iyi kardeştir!
O Allah'ın kâfirlere ve münafıklara karşı çektiği kılıçlardan biridir."
Hz. Muhammed (a.s.m.)
Bir yanda yüzyılların birikimiyle şekillenmiş olan ama hiç de mantığına sığdıramadığı atalarının dini diğer yanda ise ortaya çıkalı birkaç yıl olduğu halde bütün Mekke'yi kasıp kavuran yeni din... Sevdikleri bir bir ona meylediyor... Peki o ne yapmalı? O da amcaoğulları gibi yeni dine mi girmeli?
Tenhalarda yalnız geçirdiği gecelerde uzun uzun düşünme fırsatı bulur Halid bin Velid.
Ve sonunda kararını verir. Açıkça...
Bu karar sıradan bir karar değildir. İçinde bir yerlerde saklı duran ateşîn kabiliyetler birden parlamaya başlar. Bu parlayış dünyanın şeklini değiştirecek bir aydınlığın da başlangıcına tekabül eder. Tarih o güne kadar hiç kaydetmediği savaş taktiklerini yazmaya hazırdır. Zamanın iki süper gücünden birinin tamamen yok olacağı diğerinin ise iyice kabuğuna çekileceği günler yakındır.
Bu roman bir yandan Cahiliye kasırgasının her şeyi savurduğu bir hengâmede tatlı bir esintiyle doğan ve ruhlara huzur üfleyen İslamiyet'in ilk yıllarını ele alırken diğer yandan Halid bin Velid'in zaferleri çerçevesinde İslam'ın ilk fetihlerini anlatıyor.
Halid bin Velid kumandan olarak katıldığı küçük-büyük hiçbir savaştan zafer elde etmeden ayrılmayan eşsiz bir komutanın romanı...
"Analar Halid gibi bir kahramanı doğurmaktan acizdir."
Ebu Bekir (r.a.)
"Halid bir savaş ustasıydı. O ölümle arkadaştı. Onda bir aslan cesareti bir kedi sabrı vardı."
Amr bin Âs (r.a.)