Tasavvuf Türk kültürünü besleyen ve şekillendiren ana unsurlardan biri olmanın yanında köklü bir edebiyat geleneği oluşturmuş bir yaşayış duygu ve düşünce sistemidir. Bazı mutasavvıflar bir yandan kendi gelişim süreçlerini yaşarken diğer yandan edebî eserler ortaya koymuş ve bu yolla insan ve topluma sahip olduğu bilgi tecrübe ve duygu birikimini aktarmaya çalışmıştır.
Muhatabının birinci derecede gönüller olması münasebetiyle şiir ağırlıklı söz söyleyen bu sahada çok sayıda şair yetişmiştir ve bunlardan biri de; 18. yüzyılın ikinci ve 19. yüzyılın birinci yarısında yaşayan Mehmed Sıdkî'dir.
Mehmed Sıdkî Dîvânı; gerek muhteva gerekse samimi üslup canlı ve akıcı anlatımı ile Klasik Tasavvuf Edebiyatı'na ait dikkat çekici örnekler sergilemektedir.