Balyoz davasının sahte dijital belgeler üzerine kurgulanmış olduğu artık yaygınca biliniyor. Davadaki envai çeşit hukuksuzluk Birleşmiş Milletler'in Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu tarafından da tasdik edilmiş durumda. AKP yetkilileri dahi davadan bir "kumpas" olarak bahsetmeye başladılar.
Ama bu davanın sanıkları dört sene boyunca medyada suçlu ilan edildiler yargılandılar hüküm giydiler cezaları Yargıtay'da onandı. Ülkenin seçkin aydınları davayı askeri vesayetten kurtulma ve demokrasi hamlesi olarak alkışladılar. Bu ve Ergenekon gibi benzer davalar vasıtasıyla Türkiye'de yeni bir siyasi rejim inşa edildi.
Türkiye algılar ile gerçeklerin bu kadar ayrıştığı bir dönemi yakın tarihinde belki başka hiçbir zaman yaşamadı. Bu histeri-fantazm karışımı süreci iyi anlamak ancak davanın detaylarına girmekle mümkün. Emniyet savcılar mahkeme bilirkişi kurumları medya ve aydınların üstlendiği rolleri tek tek irdelemek gerekiyor.
İşte bu kitap bunu yapıyor. İşlenen hukuk cinayetinin boyutlarını Gülen Cemaati'nin rolünü ve kimi aydınların zihin karanlığını tüm çirkinliğiyle ortaya seriyor.