"Mehmed Akif hilafsız bir şekilde his adamı heyecan adamı coşku adamıdır. Ama bütün bu vasıfları yanında o akıl adamı ölçü adamı denge adamı ve dava adamıdır. Sanıldığı gibi heyecan hissiyat veya coşku aklı ve mantığı ortadan kaldırmaz. Aksine birbirini besler. İnsanlar çoğu kere arzu ile fikri his ile hırsı yeis ile hüznü birbirine karıştırır. Oysa akleden bir selim kalbe sahip bulunan insan aynı zamanda hisli heyecanlı ve coşkulu olabilir. Yeter ki galeyan kin haset nifak gibi kötü ahlâk modellerinden uzak durulsun."
İki ana bölümden oluşan Müstesna Şair Mehmed Akif'in ilk bölümünde Akif'in hayatı şahsiyeti ve fikirlerine dair kısa bir tarihçe sunuluyor. İkinci bölüm ise Safahat okumalarına ayrılmış. Eser büyük ölçüde Akif'in Safahat başlığı altında topladığı şiir bütününden hareketle meydana çıkmıştır. Gelgelelim Akif sadece Safahat'taki şiirlerinden ibaret birisi değildir. Ve elbette onu yalnızca bir şair olarak görmek ve hatırlamak çok eksik kalacaktır. Metin Önal Mengüşoğlu'nun asıl maksadı Akif'in zor metinleri olan hem de aruz vezniyle kaleme aldığı şiirler vasıtasıyla nasıl bir İslâm idraki ne tür bir tarih şuuru ortaya koyduğunu sergilemek tabir caizse bir ana fikir tespiti yapmak. Böylelikle yazar eser üzerinden geliştirilen yorumlara tespitlere kişilik özelliklerine yaşanan dönemlerin iklimine ilişkin değerlendirmeler sunuyor okura. İslâm âlemini yakından tanıma dinleme
anlama fırsatı yakalamış olan Akif'i anlamak için bir çerçeve sunuyor Müstesna Şair Mehmed Akif.