"Aslında böyle bir işe kalkışmak niyetinde değildim; yani eğitimle ilgili bir şeyler yazmak çizmek istemiyordum ama tanık olduğum ve beni derinden yaralayan bir olay üzerine eğitim konusuna eğilip bu konuda iyi bir araştırma yapıp gözlemlerimi ve değerlendirmelerimi sizinle paylaşmak istedim. Yoksa Sait Faik'in dediği gibi yazmasam çıldıracaktım. Peki bu olay neydi beni böylesi bir araştırmaya ve incelemeye sevk eden? Yer 2010 Türkiye'si; çocuk parkında sekiz on çocuk yaşları da öyle ya sekiz ya da on daha küçükleri de yok değil. İçlerinden biri kız diğeri erkek olan saf masum temiz dediğimiz iki tanesi tartışıyor; kız ilkokul birinci sınıf öğrencisi erkek de ilkokul ikinci sınıf öğrencisi; aynen naklediyorum.
Erkek çocuk: "Topsun sen" diye iltifat ediyor kıza belli ki çok kızmış
El cevap; kız çocuk: "Kızdan top olmaz ki" (Ee haksız da sayılmaz yani)
Ailelerinin tepkileri daha da içler acısı kahkahalarla gülüyorlar gurur duyuyorlar belki de modern(!) ve eğitimli çocuklarıyla. Güler misin ağlar mısın? Ben tercihimi ikinci şıktan yana kullanıyorum ve eğitimin neden şart olduğu sorununa cevap aramaya karar veriyorum. Eğitimin bilhassa güzel ülkemde şart olduğu kanısına varıp başlıyorum yazmaya ve elinizdeki kitabın eğitim neden şart sorusuna bir nebze olsun ilaç olması ümidiyle..."