İslamlaşma Efsanesi
İslamlaşma Efsanesi
Kolektif Bir Anksiyete Üzerine Deneme
Orijinal Adı: Le Mythe de L'Islamisation-essai sur une obsession colective
    • Basım Yılı
    • Sayfa Sayısı
      160
    • Kağıt Türü
      Kitap Kağıdı
    • Ebat
      13 x 19,5
    • Dil
      Türkçe
    • Cilt Durumu
      Karton Kapak
    • ISBN-13
      9786054822027
    150,00 TL
    120,00 TL
    ÜRÜN TÜKENDİ
    Bir aşırı sağcı militanın 1990'lı yıllar boyunca komada kaldığını ve 2000'li yıllarda da komadan çıktığını nihayet günlük hayatına yeniden döndüğünü hayal edelim: İlk olarak içinde yer aldığı siyasî çevrelerin aşırı sert ırkçı tutumları karşısında dehşete kapılır ikinci olarak içinde yer aldığı aşırı sağcı grubun ittifakları karşısında dehşete kapılır. Çünkü mensubu olduğu aşırı sağcı grubun kendini devletin ve halkın sahibi sanan cumhuriyetçi-laiklerle laik solcularla kendini sosyalist ve komünist olarak tanımlayan çevrelerle neredeyse sarsılmaz bir ittifak kurduğuna tanıklık etmektedir. İttifakın adı laiklik ve vatan değerlerinin bütünlüğüdür. Laik çatı sağ/sol ayrımını aşmış vatancı bir laik miğfer bir laik cevap halini almıştır. Komadan çıkan aşırı sağcı militanımız uyanır uyanmaz gördüğü bu rüya karşısında kendine "hâlâ komada mıyım?" diye sorar.

    İttifaka bütün olarak Avrupa Birliği ve kimi AB adayı ülkelerde tırmanan müslümanlaşma İslâmlaşma aşırı göçmen nüfus ve göçmenlerin doğurganlığı sebep olmuştur.

    Laik cepheye göre Avrupa nüfusu müslümanlaşmakta ve Avrupa değerleri de İslâmlaşmakta ya da giderek İslâmî değerlere teslim olmaktadır. İslâm Avrupa'yı içeriden sömürgeleştirmek üzeredir.
    Böylece 2000'li yıllarda Avrupa ('değerlerini' savunan) toplumlarının çoğundaki tartışmalar İslâmlaşma kelimesinin etrafında dönmeye başladı.

    Avrupalılar nezdinde İslâmlaşma bir sentezin adıdır: Türkleşme Araplaşma Pakistanlılaşma... ama şeriata doğru ilerleyen bir sentez. Laik cepheye göre İslâmlaşma 1980'li 1970'li yıllarda çökertilen İtalya'daki Kızıl Tugaylar ya da Almanya'da Baader Örgütü'nün yerini almıştır. Hattâ İslâmî talepler eski devrimci komünizmin yerine geçmiştir.

    Ama durum farklıdır. Arap ya da Türk kökenli ama müslümanlar genellikle banliyölerde yaşarlar. Bu mahallelerde yaşayan nüfus bir kenara atılmış ülkenin geri kalanından uzaklaştırılmışlardır. Maddî ve özellikle de simgesel bir sefâlet içinde sürdürürler yaşamlarını. Buralarda yaşayan ve dine en çok inananlar nüfusun en yoksul kesimleridir: Kırılgan ve patlamaya hazırdırlar.
    Liogier'in kitabı bu efsaneyi ya da Avrupa'nın yeni yoksullarının tuzu kurularının korkularından türeyen efsaneyi anlatıyor.
    YORUM YAPIN
    Yorum Başlığı:
    Yorumunuz*:
     
    Bu ürünle ilgili bize iletmek istediğiniz her hangi bir hata mevcut ise aşağıdaki formdan gönderebilirsiniz.
    Bildirdiğiniz hata tarafımızdan düzeltilince e-posta ile bilgilendirileceksiniz.
    Hata Detayı:
    FIRSATLAR
    © 2025 KitapStore.com - Tüm Hakları Saklıdır