Günümüzde tüm sektörlerde rekabetin giderek artması teşebbüsleri teknolojilerini geliştirmeye ve iştigal alanları ile ilgili konularda faaliyet gösteren yerli ve yabancı teşebbüslerle işbirliği yapmaya yöneltmiştir. Gün geçtikçe artan beşeri ihtiyaçlar ile bilim ve teknolojide giderek hızlanan değişim kamu alımlarına da konu olabilecek bir kısım işlerin kişilerce (gerçek veya tüzel) tek başına yapılabilir olması imkânını ortadan kaldırmıştır. Özellikle değişik teknik aşamalardan oluşan ve bünyesinde yüksek risk unsuru taşıyan bazı entegre projelerin ifasının ileri teknoloji ve sermaye birikimini gerektirmesi konusunda uzmanlaşmış ve belli bir teknik donanımı olan kişilerin bir organizasyon çatısı altında toplanmalarını zorunlu kılmaktadır. Çünkü bu neviden projelerde çoğu zaman tek kişinin bir yandan işin riskini taşıyamaması diğer yandan da teknolojik birikimi ve sermaye gücünün yetersizliği işin tek başına üstlenilmesini zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla yatırımcılar yüksek teknoloji gerektiren ve büyük risk taşıyan ekonomik değeri büyük olan projelerin gerçekleştirilebilmesini sağlamak amacıyla klasik işbirliği modelleri (şirket birleşmeleri vs. ) dışında daha esnek işbirliği modellerinin arayışına girmişlerdir. Bu kapsamda yatırımcılar tarafından en çok tercih edilen işbirliği modelini ise sözleşmeye dayalı bir ortaklık modeli olan ortak girişimlerin oluşturduğunu söylemek mümkündür. Bunun temel nedeni ortak girişimin ticari hayatın istediği çabukluk kolay uygulanırlık ve esnekliğe sahip olması ile ortak girişimlerde ortakların kendi güçlerini ve bağımsızlıklarını korumaya devam etmeleridir.
Ortak girişim sözleşmeye dayalı bir ortaklık modelidir. Ortaklar bu model çerçevesinde ifası amaçlanan işe göre aralarındaki sözleşmeyi serbestçe düzenleyebilirler. Öte yandan doktrinde salt sözleşmeye dayalı ortak girişim ile sermayeye katılımlı ortak girişim ayırımı yapılmakta ve sermayeye katılımlı ortak girişimin tüzel kişiliği haiz olduğu belirtilmektedir. Bu kitapta incelenen ortak girişim türü ortak girişimin klasik türü olan tüzel kişiliği haiz olmayan salt sözleşmeye dayalı ortak girişimdir. Türk hukukunda salt sözleşmeye dayalı ortak girişimin hukuki niteliği ittifakla adi şirket olarak kabul edilmekte ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 vd. hükümlerine tabi kılınmaktadır.