Seyfettin Ceylan "Çaycuma Köyleri ve Su Değirmenleri"ni incelemiş. Dolaşmış. Köylerin değirmenlerin adlarının kökenlerini
soruşturmuş. Değirmenlerin yapıldığı tarihleri sağlam kalanları saptamış. Anlatmış. Fotoğrafl amış. Bir anlamda Çaycuma köylerinin bitki örtüsünün de kitabı çıkmış ortaya. Hele değirmende yeni öğütülmüş undan yoğrulan mayasız hamurdan yapılan yapraklara sarılarak küle gömülerek pişirilen kömeç ya da gömeç öykülerini okuyunca Keloğlan ile Köse masalını anımsamamak elde mi? Bir Almanya gurbetçisinin eski değirmenin oluğunu kaybolmasın diye yeniletmesi öyküsü gurbetin değerbilirliği öğreticiliğinin örneği...
Sonra Seyfettin Ceylan'ın kitabı "Eşi Elif 'e değirmencilik de yapmış Çaycumalı tüm emekçi kadınlara armağan" etme yazısı geliyor bir de şiir. Taşlar Döndükçe hem bir kültürel envanter hem bir gezi kitabı üstelik keyifl e okunuyor.
SENNUR SEZEK