Kıyameti andıran büyük bir felaket ve yok oluşun ardından dünyada kara parçası olarak yalnızca; kayalık mağaralardan ve ormanlardan oluşan küçük bir ada parçası kalsa buraya sığınan insanlar bölgenin gerçek sahipleri kurtlara karşı hayatta kalma savaşını kazanabilirler mi?
Kış mevsiminin gelişiyle birlikte avlanmak için sığındıkları mağaralardan çıkmak zorunda kalan insanlar kendilerini kurtlarla vahşi ve acımasız bir hayatta kalma savaşının içinde bulurlar. Kurtların saldırıları yüzünden avlanamayan insanlar için yiyecek kıtlığı yiyecek yokluğuna dönüşür; insanlar fizyolojik çöküşle birlikte ruhsal çöküşün de eşiğine gelirler. İnsanların arasında yaşayan Roustaire ve Loretta adlı iki köpek insanlara yem olacaklarını anlayınca kayalık mağaralardan kaçarlar ve ormanda yaşayan kurtlara sığınırlar. Kurtların Roustaire ve Loretta ile teması ve onlardan öğrendikleri tanrı fikri; kurtlarla insanlar arasındaki hayatta kalma savaşının kaderini değiştirir. Tanrı fikri insanların olduğu gibi kurtların da kafasını allak bullak eder.
Tanrı insan soyunun yeryüzünden silinip gitmesine izin mi verecek yoksa kurtlara karşı verdikleri amansız varolma savaşında onlara bekledikleri yardımı gönderecek mi?
Arka plandaki vahşi ve acımasız hayatta kalma savaşı üzerinden modern toplumu ve Tanrı fikrini sorgulayan fantastik ve sürükleyici bir hikaye...