Ertesi gün gün aydınlanmadan kalk boruları çalmaya başladı. Kısa bir sürede asker abdest alarak sabah namazı için saf tuttu. Gece başlayan fırtınadan eser yoktu. Ancak inceden bir yağmur inmeye devam ediyordu. Çiseleyen yağmurun altında Hünkar ve asker sabah namazını kılıp zafer için Allah'a dua etti. İp gibi dizilen ve büyük bir intizamla Allah'ın huzuruna çıkan yüz bin kişinin düzenini gıpta ile izleyen Macarlar namaz kılan düşmanlarının ruhlarına dinginlik veren sükununa soluksuz bakıyorlardı. Karşılarındaki yemyeşil ovaya serilmiş başlarında süt beyazı börkleri ve kan kırmızısı tertemiz elbiseleri ile binlerce asker ile bir süre sonra ölümüne bir mücadeleye gireceklerdi. Her birliğin başındaki yeşil kırmızı ve siyah sancaklar aralıksız esen rüzgarda dalgalanıyordu.