Ârâftayım
Zeytin gölgesinde serinlese de günahım;
Bilirim ki Sekar vurunca işe yaramaz gölgeler.
Alevler körükleyen ateşli ahım
Maden gibi eritirken semayı
Yetim başı okşayan elim olacak silahım.
Oysa şimdi avuçlarındayım
Bir aşk kalesinin burçlarındayım.
Sal beni
Kızıl alevler almadan;
Hesap mahşere kalmadan
Sal beni Hazeran
Sal...
Ortasındayım tandan çok uzakta gün ortasında;
Alevin közün ve gözün sultasında.
Araftayım
Sol ayağımı yalar Cehennem alevi.
Kime ne diyeyim
Bendim emziren o azgın devi.
Sağ elim Reyyan kapısında Cennet'in
Araftayım adı bu olsa gerek cinnetin!
Uzanıyorum varamıyorum
Kilitli dudaklarım yalvaramıyorum!
Naçar kelimeden dil...
Bilemedim benden daha mı masum Kabil ?