Kur'an'ın Mushaf olmadığını sezinleyebilenler onun ne olduğunu tam çözemedikleri için söylemlerini yayamıyorlar.
Hz. Muhammed ashabına Kur'an'ı bir gecede sekiz hatim edin! Diyor. Gelen ilk vahiylerde dahi "Sana Kur'an'ı verdik" ve "O Kur'an Kadir gecesinde indirilmiştir" (Kadir Gecesi de Ramazan ayı içinde değil) diyerek olmuş bitmiş bir olayı haber veren ifadeler Peygamberin vefatından sonra derlenecek bir kitap hakkında kullanıla bilinir miydi? Kur'an bildiğimiz Mushaf olsaydı eğer Peygamber onu yazmakta/yazdırmakta kayıtsız kalır mıydı hiç?
"Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir" önermesinin ise Arapça okuryazarlık kurslarını işaret etmediğini hepimiz fark edebiliyoruz.
Huruf-u Mukattaa lar şablon olarak kullanıldığında Kur'an kitabının birçok ayeti sır olmaktan çıkıveriyor. Muhkem ayetlerin sayısı ins cinn adem cennet iki doğu On Gece üç çift bir tek döndürümlerle dolu Gök'lerin duru-mu Yerin yedi katı benliğimizin şu an cennette olan diğer yarısı ve en önemlisi ise Kur'an'ın ne olduğu anlaşılır hal alıveriyor.
Gayrı Müslim bilim adamları Kur'an kitabını mı okuyorlar ne? Paralel evrenden oradaki ikizimizden fotonların ağırlık sahibi olduklarından başka türlü nasıl haberdar olabilirler?
Şimdi her şey yeniden başlıyor.